Yıldırım bulut ile yeryüzü arasında gerçekleşen bir elektriksel deşarjdır. Dünyada saniyede 40-50 arası yıldırım oluşur yani yılda 1.4 milyar yıldırım dünya üzerinde bir yerlere “düşmektedir”.
Yıldırım yılda milyarlarca dolarlık hasara sebep olur. Bu hasarlar binalar, iletişim sistemleri, enerji hatları ve elektriksel ekipman üzerinde oluşur. Metal kulelerin kullanıldığı endüstriler ise bu kulelerin yüksekliği ve iletkenliği sebebiyle yıldırım darbelerine açık hedef konumundadırlar. Telekomünikasyon (baz istasyonu) kuleleri, radyo tv verici kuleleri, kule vinçler, rüzgar enerji santralleri, hava gözlem istasyonları ilk akla gelenlendir.
Yıldırım Nasıl “Düşer”?
Öncelikle, yıldırımın nasıl oluştuğuna bir göz atalım.. Yıldırım düşey gelişimli bulutlardan ve daha çok da KümüloNimbüs (Cb) adlı bulut tipinden oluşur. Bu tip bulutlar içlerinde farklı katmanlarda ve yüksekliklerde farklı yük gruplarını barındıracak kadar geniştir ve pozitif yükler bulutun tepe bölgesinde, negatif yükler bulutun tabanında toplanmıştır.
Normal koşullarda toprak üzerindeki pozitif ve negatif yükler dengededir. Ancak fırtına bulutu bir bölge üzerine geldiğinde bulutun tabanındaki negatif yükler o bölgede toprak üzerindeki negatif yükleri iterek ortamda sadece pozitif yüklerin kalmasına sebep olurlar.
Fırtına olgunlaştıkça, bulutun tabanındaki negatif yükler “yük paketleri” halinde yere doğru ilerlemeye başlar. Bu ilerleme adımlar şeklinde olur, ilerler dururlar, ilerler dururlar ve bu ilerleme yerde yaklaşık 150-200 metre yükseklikte tamamen biter. Bu sırada toprak üzerindeki cisim ve yapılardan havada duran negatif yüklere doğru pozitif yük paketleri yayınlanır.
Sonunda bu pozitif yüklü kollar ile havada duran negatif yüklü kollardan biri buluşur ve bulut ile yer arasında iletken bir kanal oluşur. Bu kanala “Yıldırım” denir ve buluttaki tüm yüksek gerilimli enerjiyi bu kanaldan ve pozitif yüklü kolu yayınlayan cisim ya da yapının üzerinden ilerleterek toprağa aktarır.
Bütün hasar yıldırım kanalının toprak üzerindeki ucunda meydana gelir ve bunlar patlamalar, yangınlar, elektronik cihazlarda geri döndürülemez hasarlar ve yaralanmalar ve can kayıpları olarak sayılabilir.
Ve tüm bu adımların uzun bir sürede gerçekleştiğini de düşünmeyin, her şey birkaç mikrosaniye içerisinde oluyor. Aslında, siz bu yazıyı bu cümleye kadar okuduğunuzda dünyada bir yerlere 5000den fazla yıldırım düştü!
YILDIRIMDAN KORUNMA
Neyse ki yıldırımın zararlarından korunmak için bazı yöntemler vardır. Bunlar kısaca iki gruba ayrılır: 1) Yıldırım yakalayıcılar, 2)Yıldırım engelleyiciler..
1. Yıldırım Yakalayıcılar
Yıldırımı yakalamak prensibiyle çalışan paratoner, yakalama çubuğu(Franklin çubuğu, yıldırımlık) ürünler daha çok binalar ve beton malzemeden yapılmış yapılarda kullanılır çünkü betonun iletkenliği yıldırım yakalayıcı sistemde kullanılan iletken kablodan daha azdır. Böylece "yakalanan" yıldırımın akımı kablo üzerinden toprağa ilerler ve bina içine sıçramaz.
Yıldırım Yakalayıcıların Yanlış Kullanımı
Yıldırım yakalayıcı sistemler birçok yapı için güvenilir bir yıldırımdan korunma çözümüdür ancak metalden yapılmış yapıların yıldırımdan korunması amacıyla kullanılamaz. Sebebi ise basit: metal yapılar yıldırım için zaten fazlasıyla çekici durumdayken, bir de üzerine paratoner ya da yakalama çubuğu gibi görevi yıldırımı üzerine çekmek olan bir ürün koymak yıldırım riskini arttırmaktan başka işe yaramaz.
Binalarda, paratoner yıldırımı çeker ve iletken kablosu aracılığıyla yıldırım akımını toprağa eriştirir. Ancak metal bir kule ya da direğe paratoner uygulaması yapıldığında, paratoner tüm yıldırımları üzerine çeker ve akımı iletken kablosuna nakleder. Ancak metal kule de iletken ve kabloya kıyasla daha geniş bir yüzey olduğu için akım kablodan kuleye kolaylıkla sıçrar ve kule gövdesinden toprağa doğru ilerler. Bu sırada kule üzerinde ya da yakınındaki tüm ekipman ve elektronik cihazlara zarar verir.
Yani, paratoner ve yakalama çubuğu gibi yıldırımı çeken ürünler baz istasyonu kulesi, radyo tv verici kulesi, kule vinçler, rüzgar enerji santralleri gibi yüksek ve metal yapılarda kullanılmak için uygun çözüm değildir.
2. Yıldırım Engelleyiciler
Yıldırım engelleyici sistemler metal kule ve direklerin yıldırımdan korunması için uygun çözümlerdir. Bu ürünlerin amacı fırtına sırasında kuleye tırmanan pozitif yüklerin dağıtılması ve böylece bulut ile kule arasında iletken bir kanal açılmasının önüne geçilmesidir.
EvoDis® Yıldırım Engelleme Sistemi
EvoDis® Yıldırım Engelleme Sistemi; baz istasyonu / telekomünikasyon kuleleri, radyo tv yayın kuleleri, kule vinçler, rüzgar enerji santralleri, meteorolojik ölçüm istasyonu direkleri ve mobese / güven-lik kamerası direkleri gibi metal kule ve direklerin yıldırımdan korunması için geliştirilen özel bir çözümdür.
EvoDis® fırtına sırasında kule üzerindeki yükleri dağıtır ve kuleyi yıldırıma karşı "görünmez" hale getirir. Bu şekilde saha yıldırımdan uzakta kalır ve kule üzerinde ve yakınındaki tüm elektronik cihazlar yıldırım hasarlarından korunmuş olur.
Sahada yıldırım görülmez, cihazlarda arıza ve hasar yaşanmaz, kullanıcıların hizmet dışı kalan sahadan oluşan kayıpları ortadan kalkar.
EvoDis® Sistemi İTÜ'de yapılan yüksek gerilim testlerinden ve sonrasında gerçekleşen saha testlerinden %100 başarı sağlamıştır. Türkiye'de ve dünyada daha önce yıldırımdan hasar görmüş olan yüzlerce kule üzerinde EvoDis® kullanılmaktadır ve montaj tarihleri itibariyle hiçbirinde yıldırım kaynaklı hasar görülmemiştir.
EvoDis® Yıldırım Engelleme Sistemi metal kuleler için gerçek yıldırımdan korunma çözümünü sağlar.
İşinizi ve yatırımınızı korumak için bize ulaşın.
Commentaires