27 Temmuz 2017 günü İstanbul üzerinde oluşan hava kütlesi 20 dakika içinde şehir hayatını felç etti. Şiddetli sağanak yağmur ve dolu yağışı, yüksek hızdaki rüzgar, küçük boyutlu olsa da İstanbul'da pek de görülmeyen lokal hortumlar ve elbette bolca yıldırım..
Devlet Meteoroloji İşleri'nin 27 Temmuz 2017 tarihli radar görüntüsü tabloyu ortaya koymaya yetiyor. Özellikle İstanbul Boğazı civarındaki kırmızı renkli hava kütlesi işte o birçoğumuzun ilk defa adını duyduğu "süper hücre" adı verilen ve etkilerin en şiddetli hissedildiği bölge. Elbette bu hareketli bir hava kütlesi olduğu için kırmızı bölge İstanbul semalarında 1 saate yakın süre gezindi durdu.
İstanbul'da o gün görülen ve hatta 9 gün önce 18 Temmuz tarihinde de görülen yağışın miktarı 2009'da Basın Ekspres Yolu'nu nehir yatağına çeviren, koca koca tırları sürükleyen, Halkalı'da insanların evlerinde boğulmalarına sebep olan sel felaketine sebep olacak kadar değildi belki, ancak tüm hava olaylarının bir arada oluşması ortaya bu boyutta bir hasarın çıkmasına sebep oldu.
Yazılı ve görsel medya daha çok dolu olaylarına odaklanmış olsa da göz ardı edilmemesi gereken bir hava olayı da yıldırımdı. Resmi rakamlara göre 20 dakikalık fırtına sırasında İstanbul'a 372 yıldırım ve şimşek olayı tespit edildi. 18 Temmuz günü oluşan fırtınada da İstanbul'da 2 saat içinde 2563 yıldırım ve şimşek tespit edilmişti. Bu kısaca şu demek; 27 Temmuz'da 20 dakika içinde İstanbul semalarında görülen şimşek sayısı ve İstanbul'da bir yerlere isabet eden yıldırım sayısı 400'e yakın. İstanbul bu tabloya pek alışkın olmasa da ülkemizde Akdeniz Bölgesi, güney Ege, orta ve doğu Karadeniz Bölgelerinde bu durum özellikle mevsim geçişlerinde sıklıkla karşılaşılan bir gerçek. Nijerya, Gana, Uganda gibi Orta Afrika ülkeleri ve Hindistan, Malezya, Endonezya, Singapur gibi güney Asya ülkeleri ise her yıl düzenli olarak Muson Dönemleri (Mayıs-Eylül arası)'nde bu tabloyu aylarca ve her gün yaşıyorlar.
İstanbul'da Ne Oldu?
Medyanın odak noktası dolu yağışı ve zarar gören otomobiller olduğu için yıldırım etkileri sadece bir lastik fabrikasında çıkan yangına indirgendi ancak 20 dakikalık fırtınada oluşan 400'e yakın yıldırım şehirdeki tüm metal yükseltiler tarafından mıknatıs gibi çekildi. İnşaatlardaki kule vinçler hasar gördü, baz istasyonu kuleleri isabet aldı, gsm şebekelerinde kesintiler oluştu, radyo ve tv kuleleri isabet aldığını için yayınlar kesildi, iletişim sağlanamadı.
İstanbul'da 27bin (27.000) üzerinde baz istasyonu var. Yıldırımdan zarar gören bir saha servis dışı kaldığında hemen en yakındaki baz istasyonu zarar gören sahanın trafiğini üstleniyor, bu sebeple gsm kesintileri çok uzun süreli hissedilmedi ancak yıldırım kaynaklı hasarların boyutu basında çıkandan ÇOOK daha büyük!
Ne Yapılmalı?
GSM baz istasyonu kuleleri, radyo-tv yayın kuleleri, kule vinçler, aydınlatma direkleri, mobese kameraları direkleri gibi metal yükseltiler yıldırımları mıknatıs gibi kendi üzerlerine çeker. Genel adıyla paratoner olarak bilinen ve yıldırımı çevrede herhangi bir yere değil kendi üzerlerine çekme prensibiyle çalışan ürünlerin metal kulelerde kullanımı da bir çözüm getirmez çünkü zaten kule yıldırımı kendi üzerine çekiyorken bir de paratoner ile yıldırımı iyiden iyiye kule üzerine çekmek yangına benzin dökmek gibidir.
Yapılması gereken; yıldırımı kuleden uzak tutmaktır.
EvoDis® Yıldırım Engelleme Sistemi ile Yıldırımdan Korunma
EvoDis® Yıldırım Engelleme Sistemi metal kulelere yıldırımı yaklaştırmamak amacıyla geliştirilmiş bir üründür.
Bir yapının yıldırım darbelerine maruz kalmasının sebebi topraktan gelerek o yapı üzerine toplanan yüklerdir. EvoDis® Sistemi kule üzerindeki yükleri dağıtır ve kuleyi yıldırıma karşı "görünmez" hale getirir. Yıldırım kuleyi hedef olarak seçmeyeceği için kule üzerindeki ve konteyner içindeki tüm cihazlar yıldırım riskine karşı koruma altında olur, sahada hizmet kesintileri yaşanmaz.
EvoDis® Yıldırım Engelleme Sistemi hem İTÜ yüksek gerilim laboratuvarı testlerinden, hem de saha testlerinden %100 başarı sağlamış bir yıldırımdan korunma çözümüdür. Türkiye'de ve dünyada 600den fazla yıldırım çeken kulede kullanılan EvoDis® Sistemi 10 yıldır %100 başarıyla çalışmaktadır ve bu kulelerin hiçbirine montaj tarihinden itibaren yıldırım isabet etmemiştir.
Yıldırımdan korunmanın en iyi yolu uzakta kalmaktır.
EvoDis® Yıldırım Engelleme Sistemi sizi yıldırımdan uzak tutar.
Comments